Son dakika… Beyşehir Gölü’nün suyu, 150 metre çekildi!
Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olarak bilinen 656 kilometrekare yüzölçüme sahip Beyşehir Gölü, Çarşamba Çayı ile Konya Ovası’nın sulanmasına katkı sağladığı üzere 466 balıkçının da geçim kapısı oluyor.
Fakat iklim değişikliği ve bilinçsiz ziraî sulama niçiniyle göldeki su, kıyıdan yaklaştık 150 metre çekildi. Su çekildiği için de balıkçılığın yapılması güçleşiyor. Çok kuraklık niçiniyle balıkçıların birçoklarının göle açılıp, avlanamadığını belirten Beyşehir Su Eserleri Kooperatifi Lideri Hasan Kurt, şunları söylemiş oldu:
”Aşırı kuraklıktan ve suların çekilmesinden dolayı 400’ün üzerinde balıkçımız, göle avlanmaya gidemiyor. Şu an 60 teknemiz gölde güç kaidelerde çalışıyorlar. Suların çekilmesinden dolayı çok da otlanma meydana geldi ve balıkçılarımız ağ atacak yer bulamıyor.
Beyşehir Gölünde su düzeyi 1122.40 kotuna geldikten daha sonra Çarşamba Çayı’na ziraî sulama için su verilmemeye başlandı. Fakat Şarkikaraağaç bölgesinde 3 tane pompa ve 2 tane de Beyşehir bölgesinde Kıreli Sulama Projesi var.
Bunlar çok bir biçimde, hoyratça ve yırtıcı sulama dediğimiz sistemle sulama yapıyorlar. Ayrıyeten burada bizi etkileyen konulardan bir tanesi Devlet Su İşleri, Beyşehir Gölü’nü besleyen kaynakların önüne baraj ve gölet yaptılar. Bunlar esasen su tutmuyor ve gelen suyu da engelliyorlar.”
BEYŞEHİR GÖLÜ CAN ÇEKİŞİYORDU, ŞU ANDA ÖLME DERECESİNE GELDİ
Hasan Kurt, önlemler alınmazsa Beyşehir Gölü’nün önümüzdeki senelerda büsbütün kuruyabileceğine dikkat çekerek, ”Ciddi bir kaynak sağlanmadığı sürece ve şayet bu yıl da önemli bir kışımız şayet olmazsa, Beyşehir Gölü’nü herkes yok saysın.
Göl evvelde can çekişiyordu, şu anda ölme derecesine geldi. Şayet Beyşehir Gölü’nü istiyorsak, uzman takımlar gelip gölde, geniş kapsamlı inceleme yapıp acil hareket planı yapılması lazım. Şayet istemiyorsak, kendi haline bırakırız, birkaç yıl daha sonra da artık’ Burada bir Beyşehir Gölü vardı’ diye anlatırız.
Geçtiğimiz yıldan bugüne kadar birebir bu vakit içinderda bizim su düzeylerini görürsünüz. 2 metrenin altında çok su çekilmesi oldu. Kıyıdan da 150 metre çekildi, diyebilirim. Şayet bu kuraklık bu türlü devam ederse, seneye balıkçılarımızın hiç biri göle çıkamaz” diye konuştu.
‘GÖLÜN BU HALİNİ GÖRDÜKÇE ÜZÜLÜYORUZ’
Bölge halkından Hasan Kaser ise, çocukluk senelerındaki gölün durumu ile şu an kuraklık halini gördükçe üzüldüğünü belirtti. Kaser, ”55 yaşındayım. Gölün bu halini gördükçe üzülüyorum.
Yaş prestijiyle hatırladığım kadarıyla 50 yıldır gölü bu türlü görmedim. bu biçimde bir durum yoktu ve balık durumu da tıpkı biçimde, daha evvel de 8 -10 çeşit balık varken, şu anda balık da yok.
Gölün bu durumu bizleri sahiden hayli üzüyor. Bunda kuraklığın tesiri olduğu kadar tahminimce DSİ’nin yanlış siyaseti da var. Zira gölü besleyen kaynakların önlerine göletler yapıldı.
Buna da bir tahlil bulunulması lazım. Sulamalara dikkat edilmesi gerekiyor. Yoksa ilerleyen devirlerde buralarda kucak dolusu kavun ekeriz, karpuz ekeriz, arpa ve buğday ekeriz.
Çocukluğum bu mahallede geçti ve şu anda röportaj yaptığımız yerler suydu. Biz buralarda balık fiyat, göle girerdik. Artık göle girebilmek için fakat Karaburun plajına gitmek gerekiyor” dedi.
Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olarak bilinen 656 kilometrekare yüzölçüme sahip Beyşehir Gölü, Çarşamba Çayı ile Konya Ovası’nın sulanmasına katkı sağladığı üzere 466 balıkçının da geçim kapısı oluyor.
Fakat iklim değişikliği ve bilinçsiz ziraî sulama niçiniyle göldeki su, kıyıdan yaklaştık 150 metre çekildi. Su çekildiği için de balıkçılığın yapılması güçleşiyor. Çok kuraklık niçiniyle balıkçıların birçoklarının göle açılıp, avlanamadığını belirten Beyşehir Su Eserleri Kooperatifi Lideri Hasan Kurt, şunları söylemiş oldu:
”Aşırı kuraklıktan ve suların çekilmesinden dolayı 400’ün üzerinde balıkçımız, göle avlanmaya gidemiyor. Şu an 60 teknemiz gölde güç kaidelerde çalışıyorlar. Suların çekilmesinden dolayı çok da otlanma meydana geldi ve balıkçılarımız ağ atacak yer bulamıyor.
Beyşehir Gölünde su düzeyi 1122.40 kotuna geldikten daha sonra Çarşamba Çayı’na ziraî sulama için su verilmemeye başlandı. Fakat Şarkikaraağaç bölgesinde 3 tane pompa ve 2 tane de Beyşehir bölgesinde Kıreli Sulama Projesi var.
Bunlar çok bir biçimde, hoyratça ve yırtıcı sulama dediğimiz sistemle sulama yapıyorlar. Ayrıyeten burada bizi etkileyen konulardan bir tanesi Devlet Su İşleri, Beyşehir Gölü’nü besleyen kaynakların önüne baraj ve gölet yaptılar. Bunlar esasen su tutmuyor ve gelen suyu da engelliyorlar.”
BEYŞEHİR GÖLÜ CAN ÇEKİŞİYORDU, ŞU ANDA ÖLME DERECESİNE GELDİ
Hasan Kurt, önlemler alınmazsa Beyşehir Gölü’nün önümüzdeki senelerda büsbütün kuruyabileceğine dikkat çekerek, ”Ciddi bir kaynak sağlanmadığı sürece ve şayet bu yıl da önemli bir kışımız şayet olmazsa, Beyşehir Gölü’nü herkes yok saysın.
Göl evvelde can çekişiyordu, şu anda ölme derecesine geldi. Şayet Beyşehir Gölü’nü istiyorsak, uzman takımlar gelip gölde, geniş kapsamlı inceleme yapıp acil hareket planı yapılması lazım. Şayet istemiyorsak, kendi haline bırakırız, birkaç yıl daha sonra da artık’ Burada bir Beyşehir Gölü vardı’ diye anlatırız.
Geçtiğimiz yıldan bugüne kadar birebir bu vakit içinderda bizim su düzeylerini görürsünüz. 2 metrenin altında çok su çekilmesi oldu. Kıyıdan da 150 metre çekildi, diyebilirim. Şayet bu kuraklık bu türlü devam ederse, seneye balıkçılarımızın hiç biri göle çıkamaz” diye konuştu.
‘GÖLÜN BU HALİNİ GÖRDÜKÇE ÜZÜLÜYORUZ’
Bölge halkından Hasan Kaser ise, çocukluk senelerındaki gölün durumu ile şu an kuraklık halini gördükçe üzüldüğünü belirtti. Kaser, ”55 yaşındayım. Gölün bu halini gördükçe üzülüyorum.
Yaş prestijiyle hatırladığım kadarıyla 50 yıldır gölü bu türlü görmedim. bu biçimde bir durum yoktu ve balık durumu da tıpkı biçimde, daha evvel de 8 -10 çeşit balık varken, şu anda balık da yok.
Gölün bu durumu bizleri sahiden hayli üzüyor. Bunda kuraklığın tesiri olduğu kadar tahminimce DSİ’nin yanlış siyaseti da var. Zira gölü besleyen kaynakların önlerine göletler yapıldı.
Buna da bir tahlil bulunulması lazım. Sulamalara dikkat edilmesi gerekiyor. Yoksa ilerleyen devirlerde buralarda kucak dolusu kavun ekeriz, karpuz ekeriz, arpa ve buğday ekeriz.
Çocukluğum bu mahallede geçti ve şu anda röportaj yaptığımız yerler suydu. Biz buralarda balık fiyat, göle girerdik. Artık göle girebilmek için fakat Karaburun plajına gitmek gerekiyor” dedi.